İran İşçi Sınıfının ve Halklarının Mücadelesini Selamlıyoruz!

İran halklarının, İran egemen islam rejiminin baskılarına karşı ayağa kalkması, sadece İran’ı değil tüm bölge gericiliğini telaşlandırıyor. Bölgedeki güç ve yeniden paylaşım savaşının yükü fatura edilen emekçileri, İran mollalarının kapitalist rejimine karşı ayaklanma noktasına getirmiştir. Uzun süreden beri kapitalist İran mola rejimi, kendi iktidarını sağlamlaştırmak ve bölge üzerindeki egemenliğini genişletmek için çalışıyor.

Savaş ve ekonomik bunalım, yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlık, rejimin klikleri arasındaki mücadeleler, İran İslam Cumhuriyeti’nin emekçiler üzerindeki baskı ve zulmü, bu rejimi yeni bir çıkmazla karşı karşıya getirmiştir.

Bu rejim, ezilen Kürt ulusu başta olmak üzere diğer ulus ve farklı etnik kimlik ve inançlar üzerinde milli zulüm uygulamakta, kadınlara yönelik gerici uygulamaları arttırmakta; emekçi kitleler üzerinde baskı, zindan, işkence ve idamla ayakta durabilmektedir. Bu baskı ve sömürüye karşı biriken öfke bugün sokaklara taşınmıştır.

Yoksulluk içinde yaşayan halk kitlelerinin karşısında servet-sermaye sahibi milyarder mollalar yer almaktadır. Bu gerici zulüm düzenine karşı, İran emekçileri eşit ve adil bir gelir dağılımı, kadınlar üzerindeki baskıların son bulmasını, azınlık inanç ve uluslara tam hak eşitliği istiyor. İran emekçileri, din devletine karşı eşitlik, adalet ve özgürlük talebini sokaklarda korkusuzca haykırıyor.

Kürt ulusu ve diğer inanç ve azınlıkların eşitlik talebi, işçilerin yoksulluk sınırının altındaki ücrete karşı grevleri, öğretmenlerin talepleri için girişimleri, kadınların hak gasplarına karşı sürekli mücadelesi, öğrenci hareketleri, bankalara parasını kaptıran kitlelerin protestoları, idama karşı ve siyasal tutsakların özgürlüğü için mücadeleler bugünkü kitlesel hareketlerin temelini oluşturuyor.

Bugünkü durum, İran’ın faşist mola rejimine karşı halkın ayrımcılık ve sömürüye karşı genel mücadelesinin devamıdır. Horasan ve işçi havzalarından başlayarak giderek yaygınlaşan kitlesel mücadele, ekonomik sınırları aşmış politik bir nitelik kazanmıştır.

“Kahrolsun Diktatör”, “İslam Cumhuriyeti Yok Edilmelidir”, “İslami Cumhuriyet İstemiyoruz” vb. sloganlar, rejimin hedeflendiğinin göstergesidir. İran rejiminin 1979’dan beri süren faşist-gerici baskıları sonucu ülkede örgütlü sol muhalefet ezilmiştir. Ve esasında ülke sınırları dışında mülteci durumuna itilmiştir. Dolayısıyla ülkede siyasal partilerin olmayışı, muhalefetin ulusal sınırlar içinde koordinesini ve mücadele birliğinin aynı talepler etrafında birleşmesini zorlaştırmaktadır. Buna rağmen kitlelerin yaratıcı kudreti kendini göstermektedir. Devrimci, komünist partilerin ülkede güçsüzlüğü, İran molla rejiminin elini güçlendirmektedir. Bu durum sokaklarda bir araya gelmiş kitlelerin taleplerinin bazen farklı frekanslardan yansımasına neden olmaktadır. Şahlığı yeniden getirmek isteyenlerden sosyalizmi isteyenlere kadar vb. talep ve sloganlara rastlanmaktadır.

Bu durumu fırsata çevirmek isteyen başta ABD emperyalizmi olmak üzere batılı emperyalistler, muhalefeti destekleme çağrısı yapmaktadırlar. Dünyaya zulüm, kan, savaş, sömürü dışında bir şey vermeyen bu emperyalist güçlerin, İran halklarının mücadelesini kendi emellerine alet etmek istemesini protesto ediyor ve İran halklarının mücadelesinin yanında yer aldığımızı, dayanışma içinde olacağımızı belirtiyoruz. İran emekçilerinin direnişini selamlıyoruz.

 

Kahrolsun Faşist İran Molla Rejimi!

Yaşasın İran İşçi Sınıfının ve Halklarının Mücadelesi!

 

SOSYALİST MECLİSLER FEDERASYONU

03 OCAK 2018