Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan İstanbul’da Emekçi Buluşması

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Kağıthane’de Labella Premium Salonu’nda gerçekleştirdiği emekçi buluşmasına yoğun katılım olurken salona “Her iş yerine sendika girecek”, “Günlük çalışma saati 6 saat olacak”, “Değiştireceğiz, tüm ücretler yükselecek” afişleri asıldı.

“Değiştireceğiz” şiarıyla emekçilerin sorunlarını ve çözümlerini konuşmak için yapılan toplantıya EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP Sözcüsü Ebru Günay, SMF Sözcüsü Barış Kayaoğlu, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Pelin Kahiloğulları da katıldı. İstanbul’da farklı iş kollarından birçok işçi ve emekçi de toplantıda yer aldı.

ETF işçisi: Haklarımız için direndik

ETF işçisi Gülşen Balta, “79 gün boyunca direndik. Haklarımız gasp edildi. Eşitsizliğin ne olduğunu yaşadık. O süreçte Emek ve Özgürlük İttifakı yanımızdaydı. Bu ülkede iki seçeneğin olmadığını fark ettik. Haklarımız için direndik” dedi.

Atık kağıt işçisi: Geleceğimizi, geleceğimizi çalanlardan almanın zamanı geldi

Atık kâğıt işçisi Mesut Aygün ise şunları söyledi: “Çöplerin arasında geleceğini arayanların kokusu, birbirine benzeyenler adına buradayım. İşçinin emeğine, kadınların yaşamına göz koyan iktidar atık işçilerin ekmeğine de göz koydu. Çöpten aldığımız ekmeğimizi elimizden almaya çalıştılar. Biz insanca yaşayabileceğimiz bir ülke istiyoruz. Geleceğimizi, geleceğimizi çalanlardan almanın zamanı geldi.”

Emek ve Özgürlük İttifakı masa başında değil mücadele alanlarında

Açılış konuşmasını yapan TİP Parti Meclisi ve Emek Bürosu Üyesi Hakan Koçak, Bugünün  4 Aralık’ın Madenciler Günü olduğunu belirterek, Amasra’da yaşamını yitiren işçileri andı. Türkiye verilerinde, sürekli sermaye lehine bir artışın gözlendiğine dikkat çeken Koçak, “Pastada emeğin payı düşüyor” dedi.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın masa başında değil mücadele alanlarında kurulduğunu belirten Koçak, ittifakın programının emekten yana olduğunu vurguladı. Sermayeye karşı emekçiler lehine bir bütçe anlayışına sahip olduklarını belirterek, “Zenginden almak, yoksula vermek gibi perspektif ile, bunu da emekçilerin mücadelesini dayanak yapıyoruz” dedi.

Koçak, “Size oturun seçimleri bekleyin demiyoruz. İşçilerin ve emekçilerin mücadelelerini birleştirmek ve güçlendirmek istiyoruz. Elbette oyunuzu istiyoruz ama ondan önce, mücadeleye çağırıyor ve özne kılmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

SMF: Söz, yetki, karar işçi ve ve emekçilerde

Etkinlikte yaptığı konuşmada, “Halklarımızın başına bela olan AKP/MHP iktidarını göndermeliyiz, diyen SMF Dönem Sözcüsü Barış Kayaoğlu, İşçilerin ve emekçilerin emeğinin karşılığını aldığı, üretenin söz söylediği bir anlayışın savunulması gerektiğini vurguladı. Zamlar, savaşlar, baskılar ve kutuplaşma üzerinden; işçiler, emekçiler, kadınlar, Kürtler, Aleviler ve LGBT düşmanlığı üzerinden siyaset yapıldığını söyleyen Kayaoğlu, iktidarın bu kutuplaşma siyaseti üzerinden dünya gericiliğinde yarışmakta olduğunu vurguladı.

Söz, yetki, kararın işçi ve emekçilerde olduğu bir yaşamı öreceklerini ve bu konuda Emek ve Özgürlük İttifakı’nın atılmış en önemli adım olduğunu söyleyen Kayaoğlu, sözlerini “Mutlaka Kazanacağız” diyerek sonlandırdı.

EHP: İktidarın karşısında gerçek bir iktidar olarak biz varız!

EHP adına konuşma yapan Hakan Öztürk, “Bu ülkenin 450 milyar borcu var fakat asgari ücret 5500 lira. Ve soruyorum aynı gemide olmak bu mu. Beka lafları bu meseleleri örtmüyor. Teknolojik atılım lafları bu meseleleri örtmüyor. İşçi sınıfı 10 saat çalışıyor. Bizim iktidarımız da günde 6 saat haftada 30 saat çalışmalıdır. Bıçak kemiğe dayandı. 450 milyar doları kim aldıysa kim kullandıysa onlar ödeyecek, bu halk değil. Bu ülkede çok despot bir iktidar var! Bunu biz yapabiliriz. İşçi sınıfı var. Karanlık bir iktidar var. Bu iktidarın karşısında gerçek bir iktidar olarak biz varız” dedi.

EMEP: Emek ve Özgürlük İttifakı işçi, köylü, halk ittifakıdır

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de yaptığı konuşmada engelliler ve madenciler gününü hatırlatarak, “Sadece acılarını paylaşmıyoruz. Kardeşlerimizle her yerde bu ittifakı kuracağız. Amasra’da, Zonguldak’ta kuracağız. Geliyoruz” dedi.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın, işçi, köylü, halk ittifakı olduğunu belirten Akdeniz, “Düzen muhalefetine hayır diyoruz. Sendikal bürokrasiyi de biz parçalayacağız. İşçilere lazım olan özgüvendir. O kanalları biz açacağız. Bu ülkede huzur yok. 16 saat çalışırsa, bu ülkede huzur mu olur? Huzur olmazsa baskı olur, zulüm olur, sınır ötesi operasyonlar olur” ifadelerini kullandı.

HDP: Emek ve Özgürlük İttifakı derdi demokrasi olanların sesidir

HDP Sözcüsü Ebru Günay ise, yaşamını yitiren işçileri andı. İktidarın politikalarının can almaya devam ettiğini belirten Günay, “AKP iktidarının savaş, katliam, kırım, ölüm ve yoksulluk politikası can almaya ve canlarımızı yakmaya devam ediyor. AKP iktidarı bu ülkenin geleceğinden çalmaya devam ediyor. Biz bu AKP iktidarına ve otoriter sisteme karşı yolla çıktık. Bu yolda omuz omuza, birlikte mücadele ederek yürüyeceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı kadınların, gençlerin, işçilerin, emekçileri, Kürtlerin, Alevilerin ve derdi demokrasi olanların sesidir” diye konuştu.

İki kutuplu siyasetin dayatıldığını ve buna mahkum olmadıklarına vurgulayan Günay,  “Emek ve Özgürlük İttifakı halklara özgürlük ile emek sömürüsünün olmadığı  bir dünyanın mümkün olduğunu gösteriyor” dedi. AKP’nin politikalarından en çok etkilenenler arasında işçi ve emekçilerin olduğunu ifade eden Günay, “Biz bu işçi kırım politikalarına karşı alanlarda işçi yoldaşlarımızla mücadele edeceğiz. Bu kırım politikalarına hep birlikte dur diyeceğiz. İktidar bunu yaparken en çok da sendikal mücadeleyi engelliyor” ifadelerini kullandı.

TİP: Türkiye’de ekonomi, eğitim ve sağlık alanındaki krizleri yalnızca emekçiler yaşıyor

Emekçi buluşmasında konuşan TİP Sözcüsü Sera Kadıgil ise “Aslında ittifakın adına koca koca harflerle neden ’emek’ dediysek tam o yüzden yaptık bu etkinliği” diyerek Türkiye’deki ekonomi, eğitim ve sağlık alanındaki krizleri yalnızca emekçilerin yaşadığını belirtti.

Şirketlerin, patronların, bankaların “hayatlarının en karlı dönemini” geçirdiğini vurgulayan Kadıgil, “Mesela 20 yıldır AKP’den yemlenen müteahhitlerin çocukları var ya, hiç o çocuklardan okulu bırakıp çalışmak zorunda kalan olmuş mudur diye merak ediyorum ben konuşmaları duyunca. Mesela hayatında bir tek gün çalışmamış mirasyediler de düşünüyorlar mıdır dededen kalma yalılarının doğal gaz faturalarını nasıl ödediklerini. Mesela aramızda birçok kadın arkadaşım var. Bugün çocuğumun çantasına beslenme diye ne koyacağım diye düşünen var mıdır bizim paramızla koluna 500 bin dolarlık çanta takıp gezen saraylılar arasından?” ifadelerini kullandı.

 

Gazete Patika