Birleşik Mücadele Güçleri’nden ÖHD ve ÇHD’ye Dayanışma Ziyareti

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Parti, Alınteri, Partizan, Mücadele Birliği Platformu (MBP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) oluşturduğu Birleşik Mücadele Güçleri, 16 Şubat günü Taksim’de bulunan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD)’ye ziyaret gerçekleştirdi.

Ziyarette Boğaziçi Direnişiyle birlikte yaşanan toplumsal hareketliliğin açığa çıkardığı tablo, 4 Şubat’ta BMG’nin deklarasyonu ve bunun toplumdaki karşılığı üzerine karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.

ÖHD temsilcileri, Boğaziçi direnişinin toplumda biriken enerjinin bir yansıması olduğunu AKP-MHP iktidarının buna engel almak için elinden geleni yaptığını son olarakta Garê’ye düzenlenen ancak fiyaskoyla sonuçlanan operasyonla şovenizmi topluma enjekte etmeye çalıştıklarını dile getirdi. ÖHD temsilcileri BMG’nin kuruluşu ve dayanışma, birleşik mücadele fikri ve çabasının değerli olduğunu ve hukukçular olarak demokrasi ve özgürlük mücadelesi yürüten tüm güçlerle yan yana durmaya devam edeceklerini dile getirdi. Ziyarette sohbet başlıklarından biri de son dönemde yoğun bir şekilde gündeme getirilen ev hapsi uygulaması oldu. Hukukçular ev hapsinin iktidar tarafından keyfi bir şekilde muhalifleri sokaktan uzak tutma amaçlı uygulamaya sokulduğunu dile getirdi.

17 Şubat günü de BMG temsilcileri tarafından ÇHD’ye bir dayanışma ziyareti gerçekleştirildi.

Ziyarette BMG temsilcileri kuruluş amaçlarını ve çalışmalarını aktarırken, ÇHD yönetiminden hukukçular ise toplumda birleşik mücadele fikrinin önemli bir karşılığı olduğunu, bunu en çok da devletin gördüğünü 4 Şubat’taki ablukanın nedeninin de bu olduğunu ifade ettiler. ÇHD yöneticileri, son dönemde kitle hareketinde bir canlılık olduğunu bunun toplumda bir umut yarattığını, yaşanan beş yıllık ağır sürecin de ağır ağır geride bırakılmaya başlandığını dile getirdiler.

Hukukçular her alanda demokrasi ve özgürlük güçlerinin yan yana yürümesine ihtiyaç olduğunu ifade ettiler.

Boğaziçi ve 4 Şubat gözaltılarına yönelik ev hapsi uygulamasının kendi hukuklarına bile aykırı olduğunu vurgulayan hukukçular, 2911’den açılan davalarda kanunun hapis içermediğini ev hapsinin aslında bir adli kontrol biçimi olduğu bugünkü durumda iktidarın hapse atamadığı muhalifleri dışarıda dört duvara mahkum ettiği ifade edildi.

Ziyaret dayanışmanın sürdürülmesine dair karşılıklı dileklerle sona erdi.

Gazete Patika