Ekonomik, siyasal, toplumsal ve kültürel olarak işçi sınıfı ve emekçiler başta olmak üzere bir bütün ezilenlere saldıran AKP/MHP faşist iktidarı, temsil ettiği uluslararası sermayenin çıkarları ve gerici genetik kodlarına uygun olarak halka karşı konumlanmış olan bir sömürü ve savaş iktidarıdır. Bu anlamıyla karşımızda tüm barbarlığıyla işçiye, emekçiye, emeğe, doğaya, kadına, Kürde, Alevi’ye, Ermeni’ye ve aydınlık bir gelecekten yana olan her şeye düşman ceberut bir iktidarla karşı karşıya bulunmaktayız. Bu stratejik ve topyekûn savaş ve saldırıların başında kuşkusuz ki Dersim gelmektedir. Bu boyutuyla Dersim başta olmak üzere her yerde AKP/MHP faşist iktidarı ve bir bütün kapitalist sömürü ve savaş düzenine karşı işçilerin, emekçilerin ve tüm ezilenlerin ortak mücadele cephesini yaratmak içinden geçtiğimiz politik sürecin tayin edici birincil görevlerinden biridir. SMF’nin bir dizi eksikliğine rağmen bu tarihsel devrimci sorumluluk bilinciyle hareket ettiğinin altını bir kez daha çizmek isteriz.
Gerici iktidara ve bir bütün burjuva egemenlik sistemine karşı mücadelemizin ideolojik, siyasal ve kültürel muhtevası net olmak durumundadır. Araçlarımız, siyasetimiz, yöntemlerimiz ve dilimiz nihai amacımıza uygun olmak zorundadır. Aksi, niyetlerden bağımsız olarak yeniden ve yeniden burjuvaziyi tekrardan üretmekten başka bir sonuç ortaya çıkarmaz. Keskin sınıf bilinci, demokrasi anlayışı ve dost-düşman ayrımı siyaseti bu anlamda tayin edici bir nitelik ve ayrım çizgisidir. Başta Kürt Ulusal Hareketi olmak üzere demokrasi ve devrim cephesinin hemen hemen tüm bileşenleriyle bu noktada önemli kusurlar taşıdığını ve çarpık bir demokrasi anlayışına sahip olduğunu önemle belirtmek isteriz. Bu anlamda ideolojik mücadelenin tayin edici mahiyetini bir kez daha vurgulamak isteriz.
Somutta ele alacağımız konunun da siyasal muhtevasını belirleyen şu önemli vurguyu yaparak esas meselemize geçmek istiyoruz. Gerçek düşmanları bir kenara bırakıp dostlarını hedefe koyanlar, burjuvaziden beslenen kültürle siyaset yapanlar, burjuvazinin paslı silahlarıyla devrimcilere saldıranlar ve halkın birliğini baltalayanlar bırakalım devrimci olmayı, demokrat bile olamayacakları gibi asla ve asla halkı temsil edemezler. Bu bir çizgi meselesidir.
Yukarıda özetle vurgulamaya çalıştığımız siyasal belirlemelerin damgasını vurduğu Yeni Özgür Politika gazetesi ve Dersim Belediyesi Eş Başkanı Cevdet Konak’ın neredeyse bir çizgi haline gelen ve burjuva ideolojisinden beslenen bir siyaset tarzıyla kurumumuza, kazanımlarımıza ve temsiliyetlerimize yönelik yeni bir saldırıyla daha karşı karşıya kalmış durumdayız. Doğallığında yanıt olmak ve Dersim halkı başta olmak üzere demokratik ve devrimci kamuoyuna gerçekleri çıplak bir şekilde açıklamak bir zorunluluk haline gelmiştir.
Bahse konu olan ve defalarca kez hem kurumsal görüşmelerle ve hem de kamuoyuna dönük yaptığımız çeşitli açıklamalarla süreci çıplak bir şekilde izah etmemize rağmen Yeni Özgür Politika gazetesi ve Cevdet Konak’ın sistematik olarak Dersim Yerel Yönetimler sürecimizi, kazanımlarımızı ve bu sürecin temsiliyet anlamında öznesi olan Fatih Mehmet Maçoğlu yoldaşımızı hedefe koyan ve aslı astarı olmayan tamamen çarpıtma, karalama ve inkara dayalı siyasetini nereye koyacağız, amaçlanan nedir? Neredeyse Dersim’de sistemi ve sistemin temsilcisi olan burjuva partileri bir kenara bırakıp SMF’yi ‘baş düşman’ ilan eden ve tamamen burjuvaziden ödünç alınmış paslı silahlarla bizlere saldıran Cevdet Konak ve Yeni Özgür Politika gazetesi kime hizmet etmektedir? Bu siyaset tarzının ve çizginin halka hizmet etmediği kesindir. Kendi programına, siyasetine ve en önemlisi de halka güvenmeyenlerin yönetememe krizi ve siyasal beceriksizliklerini, SMF, geçmiş dönem yerel yönetim pratiğimiz ve temsiliyetlerimiz karşıtlığı üzerinden meşrulaştırmaya çalışan tutarsız ve çarpık bir siyaset tarzıyla karşı karşıya bulunmaktayız.
Keskin popülistlik eleştirisi yapan ve kendi siyasal pozisyonunu ve beceriksizliğini tamamen bu zeminde biçimlendirmeye çalışan Cevdet Konak’ın, daha seçimlerden önce adaylaşma sürecinden başlayarak, ittifak hukuku ve zeminini de boşa çıkaran bir tutumla kitlelerin geri duygularına oynayan ve küçük burjuva grup ruhuna ve bireysel ihtiraslara hapsolan ve bugüne kadar sistematik olarak devam eden siyasetinin burjuva popülizminden başka bir şey olmadığı açık değil midir? Dolayısıyla Cevdet Konak, popülistlik meselesinde bizi eleştireceğine önce kendisine bakmasını ve bu gerçekliğiyle yüzleşmesini öneriyoruz.
2004-2014 yılları arasında on yıl SMF’nin Demokratik, Halkçı, Yerel Yönetimler Programı’nı uygulayan Cevdet Konak, şimdi bu programı reddediyor. Bu pratik gösteriyor ki C. Konak koltuk için gittiği her siyasette kendi geçmiş emeklerini ve savunduğu programı inkâr eden bir tutumla hareket etmektedir.
Buradan Cevdet Konak’a açıkça çağrı yapıyoruz; yönetmeyi beceremiyorsanız istifa edin. İttifak bileşenleri ve belediye emekçilerinin en iyi şekilde Dersim Belediyesini yöneteceklerinden zerre kadar kuşkumuz yoktur.
Kayyımın yarattığı ağır borç, tahribat, yıkım ve olağanüstü zor koşullara rağmen kurumumuz, Demokratik, Halkçı, Yerel Yönetimler Programı ekseninde emeği, üretimi, doğayı, kadını, dayanışmayı ve halkın emek seferberliğini merkeze koyan bir izlemiş; başta ağır borç yükü olmak üzere hem bu ağır tabloyu önemli oranda ortadan kaldırmış hem de şeffaf, halkçı ve halkın temel ihtiyaçları olan ulaşım, su, kadın emeği gibi meselelerde ortaya koyduğu pratik ve kazanımlarla geniş kitlelerde maddi bir güce dönüşmüş ve alternatif bir model yaratmıştır. Bugün başta CHP belediyeleri olmak üzere birçok burjuva belediyenin bu noktada atmak zorunda kaldığı adımların Dersim Belediyesi pratiğinin etkisi ve yarattığı politik basınçla ortaya çıktığını önemle belirtmek isteriz. Çıplak bir olgu olan bu gerçeği ancak Cevdet Konak ve Yeni Özgür Politika gazetesi ve aynı siyasal zeminden beslenenler inkâr edebilir.
Daha öncesinden defalarca kez sürecin muhatabı ve temsiliyetimiz olan Fatih Mehmet Maçoğlu yoldaşımız tarafından başta borç meselesi olmak üzere diğer ithamlara dair 2 Mayıs tarihinde kamuoyuna ayrıntılı bilgilendirme yapıldığı için burada tekrardan değinmeye gerek duymuyoruz. Söz konusu bu bilgilendirmeyi ek olarak kendi açıklamamızın sonunda sizlerle paylaşacağız. SMF’nin halktan ve dostlarından gizli saklı yaptığı hiçbir şey yoktur ve olamaz. Genel siyasetimizde olduğu gibi Dersim Yerel Yönetimler sürecimizde de olumlu olumsuz, doğru yanlış yaptığımız her şey çıplak bir şekilde halkımızın ve dostlarımızın gözleri önünde yapılmış ve tüm çıplaklığıyla halkla paylaşılmıştır. Dolayısıyla Cevdet Konak başta olmak üzere belli bir toplamın sistematik olarak bu noktada yaratmaya çalıştığı şaibeli tutum, iftira, karalama ve manipülasyonlara hiçbir koşulda izin vermeyeceğimizi açıkça belirtmek istiyoruz. SMF’nin bu anlamda halka veremeyeceği hiçbir hesabı yoktur. Hesap kitap yapanların, kafasında sürekli gizli ajandası bulunanların ve yerel yönetimleri şirket- bakkal ve kar- zarar kafasıyla yönetmeye çalışanların bizlere dönük mesnetsiz ve sorumsuz tutum ve açıklamalarının nezdimizde zerre kadar bir ciddiyetinin olmadığını açıkça vurgulamak isteriz.
Halkla birlikte ve istediğiniz her platformda yerel yönetimler programımızı, pratiğimizi ve bir bütün genel siyasetimizi çıplak bir şekilde sizlerle tartışmaya açık olduğumuzu buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Buna var mısınız, yok musunuz hodri meydan diyoruz.
İttifak hukukunu, dostluk ilişkilerini ve ortak mücadele zeminini ortadan kaldıran, çelişkileri derinleştiren, kurumları ve halkı karşı karşıya getiren, kendi grupsal kaygılarını halkın çıkarlarının önüne koyan bir siyasetin ve kültürün Dersim halkı nezdinde hiçbir hükmünün olmadığını önemle vurgulamak isteriz.
Cevdet Konak ve Ö. Politika gazetesini bir kez daha Dersim halkının birliğini, tarihsel devrimci, demokratik birikimlerini, kazanımlarını ve ortak mücadele zeminini baltalayan ve zayıflatan sorumsuz tutum, pratik ve söylemlerden uzak durmaya çağırıyoruz.
Son olarak çağrımız DEM Parti’yedir. Dem Parti ile on yılları bulan dostluğumuz ve iyi ilişkilerimiz mevcuttur. Yaşanan bu süreci onaylamadığı kanısındayız. Fakat tüm bu saldırıları engellememesini ve göz yummasını eleştiriyoruz. Aylardır ittifaka rağmen yapılan karalamalara sessiz kalınması anlaşılır değildir. Tüm demokratik kamuoyu bu yaşananlar karşısında DEM Partinin tutumunu merak etmektedir. Kurumumuza ve yerel yönetimler sürecimize yönelik Cevdet Konak ve Ö. Politika tarafından sistemli olarak yapılan saldırı ve sorumsuz açıklamaları sizleri bağlamakta mıdır? Dostlarımızdan beklentimiz örgütsel hukuku olan kişilerin ittifak kazanımı ve çalışmalarını zayıflatan bu tür sorumsuz açıklamalara izin vermemeleridir. Dostlarımızı ittifak hukukuna bağlı kalmaya davet ediyoruz.
Aksi halde bu yaklaşım, 20 yıl sonra tüm gerici çabalara karşın SMF, EMEP, DEM Parti, Partizan, EÖC, TİP ve birçok DKÖ ve çevrenin katılımı ile Dersim’de kurulan en geniş ittifakı boşa çıkarma girişimine hizmet etmektedir/edecektir.
Biz SMF olarak tüm problemli yaklaşımlara rağmen Dersim halkının ortak çıkarlarını ve politik kazanımlarını merkeze koyan bir siyasetle öznesi olduğumuz ve ittifakla kazandığımız Dersim Belediyesini sahiplenmeye ve büyütmeye devam edeceğiz.
Ek:
Yoldaşımız Fatih Mehmet Maçoğlu’nun 2 Mayıs 2024 tarihinde söz konusu eleştirilere ilişkin yaptığı bilgilendirmedir.
Basına ve Kamuoyuna;
Sosyal medyada ve çeşitli basın yayın organlarında 2019 yılında Dersim Belediyesini 68 milyon TL borç ile devraldığımıza, 2024 yılında ise 230 milyon TL borç ile devrettiğimize ilişkin çıkan haberlere ve bunun üzerinden yapılan manipülasyonlara ilişkin açıklama yapma gereği duyuyoruz.
Daha öncesinden yine yapılan ve özellikle bazı çevrelerin bilinçli olarak beş yıllık demokratik ve halkçı bir programla yönettiğimiz ve geniş kitlelerde umut yaratan Dersim Belediyesine yönelik yıpratma, karalama, manipülasyon ve algı operasyonlarına dair ayrıntılı açıklama yapmamıza rağmen maalesef aynı problemli yaklaşımlar ve manipülasyonlar devam ettiği için tekrardan açıklama yapmak zorunda kalıyoruz.
Tekrardan özet olarak ifade edecek olursak;
1- 2019 yılında Dersim Belediyesini 68 milyon TL borçla değil, kamulaştırma sonrası gelen borçlarla birlikte 73 milyon TL’nin üzerinde bir borçla devraldık.
2. Belediyeyi devraldığımız 5 Nisan 2019 tarihinde dolar kuru 5.61 TL iken, belediyeyi devrettiğimiz 5 Nisan 2024 tarihinde dolar kuru 31.93 TL idi.
3. Dolar kuru baz alındığında; 2019 yılındaki borç karşılığı 13 milyon dolara denk gelirken, 2024 yılındaki borç karşılığı ise 7.2 milyon dolara denk düşmektedir.
4. Yine belediyenin İller Bankası gelir payı baz alındığında; 2019’da aylık 2 milyon TL gelir ile 37 ayda kapatılabilinen borç, 2024’de aylık 17 milyon TL gelir ile 14 ayda kapatılabilmektedir. Ay bazında 23 aylık ödemeye tekabül eden borç azaltılmıştır.
5. 2019 yılında 1 tank bitüm (asfalt plent) maliyeti 50 bin TL iken, 2024 yılında bu maliyet 449 bin TL’ye çıkmıştır.
6. 2019-2024 yılları arasında 135 personel istihdamı gerçekleştirilmiştir. 12 emekçi çeşitli nedenlerden dolayı işi bırakmıştır. Kayyum döneminde haksız biçimde işten çıkartılıp, mahkeme kararıyla geri dönen 25 emekçi yeniden iş başı yapmıştır.
7. 90’lı yıllardan 2021 yılına kadar tapu mağduriyeti yaşayan 111 ailenin tapu sorunu cüzi ve temsili rakamlar karşılığında teslim edilmiş ve aileler tapu sahibi yapılmış, yaşanan mağduriyetler giderilmiştir.
8. Çalışma yaşamına dönük emek eksenli birçok adım atılmış, mesai saatleri 8’den 7’ye düşürülmüştür. Belediye emekçileri enflasyona ezdirilmemiş, tüm sosyal, siyasal ve ekonomik haklar emekçilerin ortak kararlarıyla birlikte hayata geçirilmiştir.
9. 2019-2023 yılları arasında su fiyatlarına herhangi bir zam yapılmamıştır. 2023’den sonra su fiyatları halk meclisi kararıyla meskenler için 1 tonu 2.15 TL olarak belirlenmiştir. Bu tarife Türkiye’deki en ucuz su tarifelerinden biridir.
10. 2019-2022 yılları arasında ulaşım fiyatlarına herhangi bir zam yapılmamıştır. 2023 itibariyle halk meclisi kararıyla öğrenci 1 TL’den 2 TL’ye çıkarılmış, sivil ise 1.25 TL’den 2.50 TL’ye çıkarılmıştır. Bu tarife Türkiye’deki en ucuz ulaşım tarifelerinden biridir.
11. 2019-2024 yılları arasında belediye filosuna 17 yeni araç eklenmiştir. Bu araçlar arasında 3 adet çöp kamyonu, 1 adet traktör, 3 adet kamyonet, 2 adet kamyon, 1 adet vakumlu süpürme aracı, 1 adet dorse lowbed, 2 adet cenaze taşıma aracı, 1 adet arama kurtarma aracı, 1 adet mobil sosyal hizmet aracı bulunmaktadır. Bu araçlar borçsuz şekilde dayanışma yöntemiyle belediye envanterine girmiştir.
12. Yoksullukla mücadele kapsamında, Halk Fırını ve Halk Mutfağı kurulmuştur. Halka ucuz, temiz ve sağlıklı gıda sağlamak için çalışmalar yürütülmüştür.
Yukarıda ifade ettiğimiz tüm bu açıklamalar şeffaf ve denetlenebilirdir. Demokratik, halkçı yerel yönetimler anlayışımızın bir gereği olarak her zaman halka karşı sorumluluk bilinciyle hareket ettik. Bu bilinçle, yoksullukla, eşitsizliklerle, halka hizmet noktasında karşımıza çıkarılan çeşitli bürokratik engellerle, ekonomik krizle ve gelir adaletsizliğiyle mücadele ettik. Tüm ekonomik zorluklara ve imkansızlıklara rağmen kredi çekmedik, halkın bütçesini sermayeye ve müteahhitlere peşkeş çekmedik.
Tüm belediye faaliyet ve hizmetlerini kendi öz gücümüz, bütçemiz ve halkımızın dayanışması, belediye emekçilerinin ve yoldaşlarımızın emekleri ve çabalarıyla hayata geçirdik. Tüm bu zorlu süreçlerde belediye emekçileri, dostlarımız ve yoldaşlarımız dayanışma ile bu mücadelenin öznesi olmuşlardır. Bu vesileyle bir kez daha beş yıllık yerel yönetimler sürecimizde emekleriyle, birikimleriyle ve dayanışma ruhuyla yanımızda olan başta belediye emekçilerimiz olmak üzere, dostlarımıza, yoldaşlarımıza ve halkımıza sonsuz teşekkür ediyoruz.
2019 yılında belediyeyi devraldığımız süreçteki hizmet üretim maliyetleriyle 2024 yılında belediyeyi devrettiğimiz şuan ki hizmet üretim maliyetlerini görmezden gelen, aradaki kur ve enflasyon farkını hiçe sayan, halkın ve her bir bireyin daha da yoksullaştığı gerçeğini yok sayan anlayışların “belediyeyi borçlandırdı” algısı tamamen siyasal bir manipülasyondan ibarettir.
Matematik yaşadığımız evrenin nesnel ve somut bir gerçeğidir. Matematikten uzak, bilimsel değerlendirmeden yoksun birtakım açıklamalar ve yapılan algı operasyonları bizim için yok hükmündedir. Yaptığımız tüm çalışmalar hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak kadar şeffaf bir şekilde halkımızın bilgisi ve denetimindedir.
Şunu net olarak vurgulamak isteriz; kendi siyasal pozisyonlarını burjuva bir akılla bizim karşıtlığımız üzerinden ve kazanımlarımızı hedefe koyan bir siyasetle ele alan anlayışlara asla müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha belirtmek isteriz.
Bugün coğrafyamızın dört bir yanında gelir gider tabloları belediye binalarına asılıyorsa, “makam odalarının” kapıları sökülüyorsa, belediyeler üretime yöneliyorsa, işçi ve emekçi haklarına dönük çalışmalar yapılıyorsa, belediyeler rantın değil, halka hizmet üretmenin bir aracı olarak görülüyorsa, bu yerel yönetimler anlayışımızın kazanımı ve bir sonucudur. 5 yıllık faaliyet raporumuz aşağıdaki gibidir;
https://www.tunceli.bel.tr/faaliyet-raporlari